Bir Dünyanın Eşiğinde – Yürüyen Budalalar Hindistan Yolunda

Yürüyen Budalalar İle İsfahân
Şubat 18, 2018
Röportaj / Yürüyen Budalalar
Mart 14, 2018

ürüyen Budalalar olarak “bulunmaz Hint kumaşları”nın diyârına gideceğiz…

“Kısmet ise gelir Hint’ten, Yemen’den; kısmet değil ise ne gelir elden” diye atasözlerimize kadar sinen Hint ellerini göreceğiz…

Bütün inançlara kucağını açan bir dünyanın kapılarından içeri gireceğiz…

Rüyâların gerçekleştiği, gerçeklerin rüyâya dönüştüğü bir dünyaya…

Cemil Meriç’in ifadesiyle, toprağın bağrından isyan çığlıklarının değil, neşidelerin yükseldiği yerleri ziyaret edeceğiz…

Şah Cihan’ın sevdâsını abideleştirdiği Agra’ya, kırmızılarla bezenmiş Jaipur’a, kaosun rutinleştiği Delhi’ye düşüreceğiz yolumuzu…

Belki Hindistan cevizleri yiyeceğiz…

Belki Hint kenevirleri göreceğiz…

Muhtemelen fillerin, maymunların, ineklerin arasında yürüyeceğiz…

Sadece Hint fukaralarına değil, Hind’in zenginliklerine de şahit olacağız…

Hindistan’da hem Batı’nın talancı açgözlülüğünün delillerine, hem de Doğu’nun kadîm irfanına, loş, renkli ve müphem hâllerine rast geleceğiz…

Bir kıtaya uzanacağız…

Bir kıtaya ayak basacağız…

Hint’i tanırken biraz da kendimizi tanıyacağız…

Yürüyen Budalalar’ın bu 25. seyahatinde, nasibi olanlarla birlikte, Hind’i tanımak için Hindistan coğrafyasının üç şehrini, Agra, Jaipur ve Delhi’yi ziyaret edeceğiz…